4 Aralık 2007 Salı

Balkabağı Çorbası

Bal Kabağı mı? Balkabağı mı? diye biraz teredüt ettim ve öğrendim ki doğrusu ''Balkabağı'' imiş. Yani anlam kayması yoluyla oluşan ad bileşiği olduğu için bileşik yazılırmış. Örneğin: Kuşüzümü, kafatası gibi. (Sadece kendime biraz dil bilgisi dersi vermek istedim zira bu konuda hatalarım olduğunu düşünüyorum)

Balkabağı Kasım ve Aralık aylarında bolca tüketilebilecek bir sebze ve oldukçada faydalı. Neler mi yapılabilir? Tatlısı, çorbası, pastası ve hatta annemin de yaptığı gibi etli-acılı yemeği. (Annem çok sıklıkla yapmaz bu yemeği ama çocukken de severek yerdim. Canım annem benim!)

Balkabağı harika bir lif ve beta-karoten kaynağı yani antioksidan yani bir çok kanser çeşidini ve kalp krizini önlemeye yardımcı ve ayrıca enfeksiyonlara karşı vucudun direncini de artıran kocaman, sevimli, turuncu bir besin kaynağı. Hem ucuz, hemde bol.

Tatlısını ve yemeğini severim ama çorbasını ilk kez yaptım ve onu da sevdim. Biraz internette araştırdım biraz da kendimden birşeyler ekledim ve sonuç bence gayet güzel oldu. Kıvamlı ve lezzetli.

Malzemeler :

  • 1/2 kg balkabağı (kabuksuz, temizlenmiş)
  • 1 orta boy soğan
  • 1 orat boy havuç
  • 1 orta boy patates
  • 1 kırmızı biber + 1 yeşil biber
  • 1 diş sarımsak
  • 1 dolu yemek kaşığı tereyağı veya 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 çay bardağı süt + 5-6 su bardağı kaynamış su
  • tuz + karabiber + muskat + dereotu (ölçü vermiyorum, kendi damak zevkinize göre ayarlayın)

Yapılışı :

  • Önce kabaklarınızı, patates, havuç, soğan ve biberlerinizi temizleyip doğrayın.
  • Tencerenize yağınızı koyup eritin, soğanları ekleyip şeffaflaşıncaya kadar kavurun.
  • Ardından havuç, sarımsak ve biberlerinizi ilave edip biraz daha kavurun. Daha sonra kabak ve patatesi de ekleyerek kavurmaya devam edin. Bu aşamada tuzu da ilave edin ki sebzeler lezzetlensin.
  • Sebzeler hafif yumuşayıp sularını salınca sıcak suyu ve sütü ilave edip, kabaklar iyice yumuşayıncaya kadar arada karıştırarak kaynamaya bırakın.
  • Kaynayınca çorbanızın altını kapatıp, blenderdan geçirin. Pürüzsüzleşen çorbanıza karabiber ilave edip -eğer çok koyu kıvamdaysa biraz daha sıcak su ilavesiyle- kısık ateşte biraz daha kaynatın.
  • En son muskatı rendeleyip, ince kıyılmış dere otunu da ekleyin ve karıştırın.

Sonrada afiyetle için, sağlıklı günler dilerim.

Not 1 : Bu çorbadan çok çok muhteşem bir tad beklenmemeli, ama gayet lezzetli, sağlıklı ve de yapması pratik.

Not 2 : Eğer kemik suyu kullanıyorsanız çorbanız iki kat daha lezzetli ve sağlıklı olur. Geçen gün kasaptan kuzu kemiği aldım, kaynatıp suyuna da şehriye çorbası yaptım. Immm, ımmm!



12 yorum:

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Bu tarif beni aştı sevgili Ayşegül, kabak falan becerip soyamam ben...Ama ellerine sağlık çok başarılı gözüküyor...

mavimantar dedi ki...

Balkabağını,kabak tatlısı dışında- ki bayılırım bu tatlıya ama yemek yapma özürlü olduğum için sadece bayılmakla yetinirim-şimdiye kadar başka hiç bir şekilde ne kullandım,nede tattım.Ama galiba içinde bunca sebze olan ve "ben vitamin deposuyum" diye bağıran bu çorbayı deneyeceğim, ama yine sarımsaksız olarak :)
Laf aramızda Ayşegül,annenin yaptığı acılı balkabağı yemeğini merak ettim.Gerçi onun da içinde et varmış ama olsun ben et koymadan yaparım :)
Ya, korkarım beni buradan ve diğer yemek tarifi bloglardan atacaklar.Hem doğru düzgün bir şey yapamıyorum, hemde verilen tariflerin canına okuyorum :D

Sevgiler...

ipek dedi ki...

Merhaba Ayşegül,
Ne güzel bir tarif bu böyle. Ellerine sağlık.
Balkabağı gerçekten çok faydalı, ne kadar çeşitlendirebilirsek o kadar çok tüketebiliriz. Ben çorbasını da çok severim. Tadını daha da lezzetlendirmek adına, yağını, sütünü biraz azaltıp, servis sırasında biraz krema eklemeyi önerebilirim mesela?
Çizgisi çok güzel bir blog yaratmışsın, tebrik ederim.
sevgiler
ipek

ayşegül laçinler dedi ki...

Sevgili İpek hanım, çok teşekkür ederim, yorumlarınız benim için çok değerli. Herzaman beklerim.

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Şimdi baktımda benim bıraktığım yorum çıkmamış,, galiba demiştim ki bu çorba bana zor, kabak soymayı bile bilmiyorum.. ama ellerine sağlık

ayşegül laçinler dedi ki...

Ayşegül hanım merhaba,
aslında zor değil çünkü balkabağı soyulmuş ve doğranmış olarak da satılıyor:) Ben öylesini almıştım. Yemek yapmak konusunda kendinize haksızlık ediyor olabilirsiniz, bu kadar yer gezip görmüş birinin eminim ki damak tadı ve yemek kültürüde çok iyidir.Belkide sizden öğreneceğimiz şeyler vardır!

mavimantar dedi ki...

Evet ya,benim bıraktığım yorumda çıkmamış.Bende Ayşegül beğenmedi yorumu :)yayınlanması için izin vermiyor galiba demiştim kendi kendime:D
Önceki yazdıklarımda ne dediğimi pek anımsamıyorum ama galiba ,içinde bu kadar sebze olan bir çorba mutlaka çok güzeldir ama eğer yaparsam içine sarımsak koymam falan diye yazmıştım.Ha, bir de annenin yaptığı acılı kabak yemeğini merak ettiğimi...
Bir de , acaba -rica etsem-;yorumlarımızı bırakmak için şu kelime doğrulama aşamasını kaldırsanız, çok daha iyi olmaz mı?
Sevgiler...

ayşegül laçinler dedi ki...

Sevgili Mavimantar'cım, yorumlarınız her zaman beni çok mutlu ediyor. Yayınlamaz olurmuyum?
Çorbaya gelince; sarımsak ve biberler benim fikrimdi koymasan da olur. Nasıl istersen! Acılı Balkabağı yemeğinin detaylarını da öğrenip en kısa zamanda sana yazacağım.
Kelime doğrulamayı ben de sevmiyorum, düzeltmeye çalışacağım.
Sevgilerimle...

mavimantar dedi ki...

Evet,tarafımdan sobelendin Ayşegül :)
Hadi bizi çok bekletme olur mu?

Nasıl sobeleyeceğine gelince; takip ettiğin bloglar arasından kendin seçiyorsun hatta sayfandan verdiğin linkler arasından da olur.Ben öyle yaptım.
Sevgiler...

Not:Bizi kelime doğrulamadan kurtardığın için çok teşekkürler :)

Tijen dedi ki...

Ellerine sağlık sevgili Ayşegül,
Ben bayılırım doğrusu balkabağı çorbasına. Benimki daha basit bir tarif, kabak ve patatesleri haşlayıp eziyor, krema, süt, muskat ve taze soğan koyuyorum. Yanında başka bir şeye gerek yok doğrusu!

ayşegül laçinler dedi ki...

Sevgili Tijen, önerinize teşekkür ederim, dolapta bekleyen balkabaklarımı bu şekilde denemek istiyorum. Tekrar teşekkürler...

Berceste dedi ki...

Yazım konusunda tereddütleriniz için sizi etkinliğimize ve e-posta grubumuza davet edip ''Doğru Yazalım, Doğru Konuşalım, Dilimizi Koruyalım'' desek?